Mahir BAKAN : Krizlerin bedelini özellikle de dar gelirli vatandaşlarımız ödemektedir.
Memleket Partisi Enerji Politikalarından Sorumlu Genel BaÅŸkan Yardımcısı / MYK Ãœyesi Mahir BAKAN, Türkiye’ de yaÅŸanan ekonomik kriz ile ilgili sosyal medya hesabı üzerinden açıklamada bulundu.
Mahir Bakan : “Türkiye’de, ortalama 7-8 senede bir ekonomik kriz baÅŸ göstermekte ve bu krizlerin bedelini halkımız ve özellikle de dar gelirli vatandaÅŸlarımız ödemektedir”. dedi.
Krizlerin, kronikleşmiş ve kanıksanmış temel sarmallarının nedenlerini belirtti.
Neredeyse kronikleşmiş, tabiri caizse, kanıksanmış bu sarmalın 9 temel nedeni;
1) Kayıt dışı ekonomi
2) Liyakatsiz ekonomi yönetimleri
3) Rant ve yandaş odaklı öngörüsüz yatırımlar
4) Emek yoğun ve düşük katma değer üretebilen ithalata dayalı sanayi altyapısı
5) Enerjide%72 oranında dışa bağımlılık (Cari açığın%90’dan fazlası)
6) Yolsuzluklar
7) Hukuk ve demokrasi alanında yaşanılan majör problemler
8) Keyfiyetler
9)Şatafatı Sever ve tasarruf bilincinden yoksun siyasi kadrolar
Bu sarmaldan kurtuluÅŸun yolları ise @MemleketimParti Programı’nda da ifade etmiÅŸ olduÄŸumuz üzere, “Planlı Demokratik Ekonomi” Model’idir.
- Ekonomiyi kayıt altına alabilmek; adil ve hakkaniyetli bir vergi reformu, sağlam ve istikrarlı bir hukuk sistemi, keyfiyetlerden arınmış 5 yıldızlı bir demokrasi ile mümkündür.
- Akıl-bilim, ahlak ve liyakat esastır.
- Türk sanayi altyapısı, Ar-Ge’ye dayalı, yüksek teknoloji üretebilecek, moda, marka, tasarım ve katma deÄŸer esaslı bir yapıya dönüşmek zorundadır. Bunun baÅŸarılabilmesi için devlet öncülüğünde, eÄŸitimden baÅŸlayarak, topyekûn bir seferberlik ÅŸarttır. Devlet finans, teÅŸvik ve denetimleri ile orta vadede bu dönüşüm saÄŸlanabilir.
- Yenilebilir enerji seferberliği ve elektrikli araçların yaygınlaştırılması enerjide dışa bağımlılığı büyük oranda geriletecektir. Aksi halde, halihazırda yıllık yaklaşık 65 milyar Dolar olan enerji ithalatı, 3-5 sene içerisinde, 100 milyar doları aşacaktır.
- Hukukun egemen olduğu, şeffaf ve hesap verebilen, keyfiyetlerden arındırılmış, kurum ve kurulların anayasal ve yasal zeminlerde görevlerini bağımsız bir şekilde yerine getirebildikleri bir devlet düzeni, gelişmiş bir ekonominin olmazsa olmazıdır. HUKUK karın doyurur.
- İsraf ve şatafatı, başta devlet ve siyaset kurumlarından başlamak üzere, ortadan kaldırmak ve toplumsal tasarruf bilincini güçlendirmek olmazsa olmazdır.