Onurun varsa istifa et!
Lafı dolandırmanın alemi yok.
Bu sözleri onun ilk sapkınlığı, ilk hakareti değil.
Ayasofya’daki ikonaların kapatılmaması halinde bu yapının “fahişenin sergilendiği ilk cami” olacağını söyleyerek bir başka dinin kutsalına alçakça dil uzatan bu adamdı.
İlahiyat fakültelerinde görev yapan öğretim üyelerini “deist, ateist, hadis düşmanı ve Kuran düşmanı” olmakla itham eden bu adamdı.
İstanbul Sözleşmesi’ne destek verenlere “Feminist pislikler” diyerek hakaret eden de KADEM’e dil uzatan da bu adamdı…
Şimdi alçaklığını daha da ileri boyuta taşımış, bütün üniversitelerimize ve gençlerimize namussuzca iftira atıyor.
Neyse ki bu sefer yetkililer sessiz kalmadı. YÖK’ten de olayı en yüksek düzeyde kınayan bir açıklama yapıldı.
Soruşturma açılması falan yetmez bu adamın bir daha ders vermesine, sapkın fikirleriyle öğrencileri zehirlemesine müsaade edilmemeli.
Bre cahil, o üniversiteler senin gibi meczupların zihniyeti ülkeye hâkim olmasın diye açılıyor.
Birazcık onurun varsa görevden alınmayı beklemeden istifa et!
Bu gidişle Covid’e yakalanmayan tek lider Erdoğan olacak
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da koronaya yakalanmış.
Donald Trump, Angela Merkel, Boris Johnson, Jair Bolsonaro… Dünyada en iyi korunduğu zannedilen liderlerin hepsi bir şekilde virüse yakalandı ya da karantinaya alındı.
Bu gidişle Covid’e yakalanmayan tek lider Erdoğan olacak.
Mesele sadece Erdoğan’ın şahsi sağlığı için değil, devlet yönetiminde ciddiyet açısından da önemli.
Dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın doktorlarını tebrik etmek lazım.
Bir Türkiye muamması, MİT ve özel harekât o evde ne arıyordu?
Mersin’in Tarsus ilçesinde gizemli olduğu söylenen bir ev var.
Hani şu 2016 yılında bir yıl boyunca MİT ve özel harekât polisleri gözetiminde kazı yapıldığı iddia edilen ev…
Dün o evle ilgili yine bir haber vardı.
Mahalleli kimliği belirsiz kişilerin eve girdiğini iddia ederek, yardım istemiş.
Kazı yapılan evin yanındaki evde yaşayan bir kadın, “Kazıyı bitirip gittiler, şimdi korku içinde yaşıyoruz. Can güvenliğimiz yok. Terk edilen eve zaman zaman gelen kişiler var. İçeride hâlâ kaçak definecilerin kazı yaptığını düşünüyoruz. Buraya güvenlik istiyoruz” demiş.
Mahalle muhtarı da kazının yapıldığı sokakta yaşayan vatandaşların evlerini terk ettiğini anlatmış, “Sokakta bulunan evlerde çatlak oluştu. Vatandaşın mağduriyeti giderilsin” çağrısı yapmış.
Yahu nedir bu evle ilgili büyük sır?
Daha önce St. Paul’ün İncili ve Kral Dakyanus’un hazinesinin arandığı iddia edilen kazıyla ilgili uzmanlar tarafından bir rapor hazırlanmış, envanterlik nitelikte kültür varlığına rastlanmadığı açıklanmıştı. Mesele bundan ibaret midir?
Niye akıllarda hâlâ soru işareti var?
Hadi o zaman açıklamadınız aradan 2 yıl geçti niye hâlâ açıklamıyorsunuz?
Kazı alanını kapatıp yan binalarda oluşan hasarı niye onarmıyorsunuz?
Sokak sakinlerinin bitmeyen bir korku filmi içinde yaşamasına niye göz yumuyorsunuz?
Muhtemelen son derece basit ve net bir açıklaması olan bir çalışma 4 yıllık bir muammaya dönüşüyor. Gizemli iddiaların ardı arkası kesilmiyor.
Şu küçücük evde olup bitenler bile ülkenin büyük fotoğrafına dair ne çok şey söylüyor!